1-Görüş işimize değer katar. Her görevin bir değeri vardır. En sıradan görev bile, daha büyük bir amaca hizmet ettiğinizi gördüğünüzde size bir tatmin hissi verebilir.
Bir binada tuğla örmekte olan üç ustayla konuşan adamın hikayesi gibidir. Adam ilk ustaya “Ne yapıyorsun?” diye sormuş. Usta; “Ekmeğimi kazanıyorum” demiş. Aynı soruyu ikinci ustaya yönelttiğinde, “Tuğla örüyorum” yanıtını almış. Sıra üçüncü adama geldiğinde ise, tuğlacı şevkle; “Katedral inşa ediyorum” demiş. Bu insanların üçü de aynı işi yapmaktaydı. Ancak sadece üçüncüsü, bir görüşle güdülenmişti. Büyük resmi görmesi, işine değer katmaktaydı.
2-Görüş, geleceğinizi önceden haber verir. Görüşünüz olduğunda, geleceğiniz muhtemelen o vizyonun gerçekleşmesi olarak ortaya çıkacaktır.
GÖRÜŞÜN ÖNÜNE GEÇEN ENGELLER
1-Geçmişimiz, görüşümüzü sınırlayabilir.
Geçmişimiz , muhtemelen başka her şeyden daha fazla bizi sınırlama gücündedir. Genelde gelecekteki olasılıkları geçmiş başarılara veya başarısızlıklara bakarak gözden geçiririz. Özellikle zorlu, zedeleyici ve başarısız bir geçmişiniz varsa, gelecek hakkındaki görüşlerinizi geliştirmek için daha çok çalışmanız gerekir. “Öğrenilmiş çaresizlik” girdabını kapılmayınız.
ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK : Bu kavram bize başarısızlığın kesinlikle öğrenilmiş
olduğunu gösteriyor.

![]() |

![]() | ![]() | ||

Köpek balığı, diğer balığı yemesin diye araya cam bölme konuluyor. Köpekbalığı diğer balığı yemek için çabalayıp duruyor. 28 saat sonra köpekbalığı, aradaki cam bölme kaldırılmış olmasına rağmen, balığı yemekten vazgeçiyor. Çünkü benim bu balığı yemem mümkün değil diye düşünüyor.
İnsanlar da böyle olabilir. Başarısız olacağınıza gerçekten inanıyorsanız, görüşünüzü sınırlamış olursunuz. Bunu düşünün. Büyük hayaller görmeye hazır olun ve sınırlarınızı deneyin. Gücünüzü hapsetmeyin.
2-Mevcut baskılar, görüşümüzü sınırlayabilir.
Günün birinde yiyecek almak üzere eşeğini pazara götüren Nasrettin Hoca ile oğlunun öyküsü; Hoca eşeğin üzerinde giderken, oğlu yürüyormuş. Yoldan geçenler: “Aman Yarabbi, gayet sağlıklı adam eşeğin üzerinde gidiyor, zavallı çocuk yürüyor” demiş.
Bunun üzerine Hoca oğlunu eşeğe bindirmiş. O zaman etrafındakiler: “Ne büyük saygısızlık. Babası yürüyor, oğlu eşeğe biniyor” demişler.
Bunun üzerine ikisi de eşeğin üzerine binmiş. Gelen-geçen de, “Ne acımasız insanlar-ikisi birden zavallı eşeğin sırtına binmiş”, demişler.
Bunun üzerine ikisi de inip, eşekle beraber yürümeye koyulmuş. İnsanlar: “Ne akılsızlık, sapasağlam eşek boş dururken, ikisi de yürüyor” demişler.
Sonunda gün ilerlemiş, Hoca, oğlu ve eşek pazara varmışlar. Onların gelişini görenler şaşırmış: baba-oğul, eşeği sırtlamışlar taşıyorlarmış!
Nasrettin Hoca gibi biz de duyduğumuz baskılardan o kadar çok etkileniriz ki, nereye ve neden gitmekte olduğumuzu unutabiliriz.
Çok önemli işler ve boş konuşmalar bizi o denli meşgul edebilir ki, zihnimizde görüşe yer kalmaz. Bunun sizin de başınıza gelmesine izin vermeyin.
3-Sorunlar, görüşümüzü sınırlayabilir.
Tarih, sorunlarla karşılaşan, ancak bunları aşmayı başaran büyük insanlarla doludur.
Örneğin; Eski dünyanın büyük hatibi ÇİÇERO kekeme idi. Konuşmaya başladığı zaman herkes ona kahkahalarla gülüyordu. Ancak O büyük bir hatip olma görüşünü taşıyordu. Deniz kenarında ağzına çakıl taşları koyarak, aylarca konuşma egzersizleri yaptı.
Jül SEZAR, sara hastası olmasına rağmen önce general, sonra da imparator oldu.
BETHOVEN, sağır olmasına rağmen senfoniler besteledi.
Charles DICKENS, bir ayağı aksamasına ve yoksul bir aileden gelmesine rağmen Viktorya devri İngiltere’sinin en büyük romancısı oldu; zira yazar olma görüşüne sahipti.
Herkesin sorunları vardır. Bazıları, doğuştan gelen eksikliklerdir. Diğerleri, kendi kendimize oluşturduğumuz problemlerdir. Sizinkiler ne olursa olsun, onların gelecek üzerine oluşturduğunuz görüşleri yok etmesine izin vermeyin.
4-Bakış açısından yoksun olmak, görüşümüzü sınırlayabilir.
Bakış açısından yoksun olma, muazzam ölçüde kısıtlayıcıdır.1801’lerde Birleşik Devletler Patent Dairesi’ndeki bir görevlinin, değeri olan hiçbir şey icat edilemeyeceğini sandığı için; çünkü hiçbir gelişme o dönemde olmamıştı, dairenin kapatılması gerektiğini söylemiş olduğunu, düşünebiliyor musunuz? 1900’den bu yana sağlanan teknik gelişmeleri düşündüğümüzde, birin böyle bir tavsiyede bulunmuş olduğuna inanmak, olanaksız geliyor.
Bakış açısı ile ilgili sorunlarınız varsa, her şeyi daha değişik bir bakış açısından görmeye çalışın. Diğer kültürleri inceleyin. Sonra, bir tek gözünüzü geleceğe dikerek, şimdiki zamana bakın.
“Ancak görünmeyeni görebilen, olanaksızı başarabilir.”
Frank GAINES
5-Mevcut durumumuz, görüşümüzü sınırlayabilir.
Yeteri kadar ister ve elde etmek için gereken bedeli öderseniz, hemen her şey mümkündür. Ne kadar sınırlı görünürse görünsün, mevcut durumunuzun görüşünüzü çalmasına izin vermeyin. Hayalleriniz büyük olmalı.
SORUNLARI ÖNCEDEN GÖREBİLMEK İÇİN AHENK USTASI OLUN:
“İDARECİ HERŞEYDEN HABERDAR OLMALI AMA HERŞEYE DE MÜDAHALE ETMEMELİDİR.” F.G.
Ritimde bozulma olup olmadığını sık-sık kontrol edin . Yanlış sesleri derhal fark edin. İşletme içi hastalıklara karşı dikkatli olun.
“BERABER ÇALIŞTIĞIMIZ ALTTAKİ İNSANIN MEMNUNİYETİ ÇOK ÖNEMLİDİR.” F.G.
“Kıvılcımları göremeyenler yangınları önleyemezler”
Gizli anlaşmazlıklar, gaz kaçağı gibidir. Gaz kaçağının farkına varılmadığı takdirde odayı tamamen doldurur ve dışardan gelen birinin yakacağı bir kibrit her şeyi havaya uçurur. Gizli çekişmeler, örtülü rekabetin gereği anlaşmazlıklar, kişisel uyumsuzluklar faaliyet sürecinin bir yerini karıştırabilir, en önemlisi başka insanları içine alabilir.
“BİR ARKADAŞIN PROBLEMİ VARSA ONU MUTLAKA DİNLEMELİYİZ., ONDAN SONRA KARAR VERMELİYİZ.” F.G.
Bir müessese insan vücudun gibidir. Bu yüzden herhangi bir yerindeki sakatlık veya hastalık, vücudun diğer organlarını da hiç şüphesiz etkiler. Sağlıklı yaşamak için vücudun bütün organlarının uyum içinde çalışması gerekir. Müesseselerde böyledir. Küçük rahatsızlıklar tedavi edilmediği takdirde büyük hastalıklara sebep olur. Eğer önlem alınmazsa müessese hayatı tehlikeye girer. Onun için potansiyel problem kaynaklarını iyi izlemelisiniz. Yani; Problem olabilecek yada çıkarabilecek kişileri, odakları ve şartları. Böylece problemi çıkmadan önce önleme şansınız olur.
“Hiçbir problem zamanın geçmesine tahammül edemez.”
SANG H. KIM
Onun için olaylarla denetiminizden çıkmadan önce ilgilenin.
Problemlerin iyi yönleri de vardır; “Çıkan problem bize o ana kadar göremediğimiz ayrıntıları görme, duyamadığımız sesleri duyma imkanı verir.”
“Küçük ikazların büyük değeri vardır.”
“ Duvarda belirecek bir çatlak, binayı kurtarabilme fırsatıdır.”
0 yorum:
Yorum Gönder