“KÖTÜ ORTAMDA İYİ İŞ ÇIKMAZ.”
1- Personelinize güven vermelisiniz. Acaba beni ne zaman işten çıkartacak psikolojisi içinde olan insanlardan verim alınamaz.
2- Çalışacakları temiz bir ortam sunmalıyız.
3- Dinlenme zamanlarında onları rahat ettirecek mekanlar olmalı ( Amerikan Kolejinde öğretmen odasında çay set vardı isteyen çayını içiyordu.)
4- Adaletli ve tatmin edici bir ücret politikanız olmalı. Müessesede ücretler çalışma oranına göre tespit edilmelidir. Çalışanla, çalışmayanın aynı ücreti aldığı bir iş yerinde canlılık, verim ve zevk olmaz. Ne kadar iş üretirse üretsin aynı ücreti alan birisi, zamanla yavaş çalışmanın daha iyi olduğunu düşünecektir. Ayrıca aldığı ücreti verdiği hizmetle ödeyemeyen hiçbir personel yerinde kalmamalıdır.
5- Onlara yapacakları değişik işler bulmalısınız Aynı işi yapmak, yapılan işin sınırlı olması, insanın ruhunu sıkar. İnsanlar yeteneklerini geliştirebilecek bir dizi etkinlik yürüttükleri zaman işlerine daha çok sarılırlar
6- Verdiğiniz görevin tamamını yapmalarını sağlayın İşin küçük bir bölümünü değil de tamamını yapmak, baştan sona işi götürmek, “bunu ben yaptım” ya da “şunu ben ürettim” diyebilmek insana hoşnutluk verir.
Ayrıca şu hususlar personelinizin memnuniyeti açısından çok önemlidir:
1-Onlara gösterdiğiniz özen
2-Sizinle ilişkisi
3-Kararlarınıza katılımı
4-Düşüncelerinin kabul görme derecesi
5-Çalışma şartları
6-İş tatmini (İşi anlamlı bulmalı, iş önemli ve ilginç görüldüğünde çalışanlar daha fazla motive olur. Onun için değecek bir şeyi yaptığına veya ürettiğine inanmalı.)
7-Sorumluluk taşımak (İnsanların işte kendilerini rahat hissetmeleri için onlara belli bir oranda özerklik tanımak gerekir. Bu da şu demektir;
a) Özgürlük tanımak : Emirler vermek yerine, insanlara kendi görevlerini programlama ve yürütme yetkisini tanıyın. Bu onları, kendi yöntemlerini geliştirmeye, sorumluluk alma konusunda hazır olmaya ve sorumluluk almadan mutlu olmaya yöneltecektir.
b) Güç vermek : Bütün kararları kendiniz vermek yerine, çalışanların yaptıkları işin sonucundan sorumlu olmalarını sağlayın. Bu yaptıkları işten kişisel olarak gurur duymaları sonucunu getirecektir.
İnsanlara, sorumluluk alma fırsatını tanımanız önemlidir. İşin içine ne kadar çok girerlerse, o oranda sorumluluk alma isteği taşıyacaklardır.
Bu nedenle hangi kişilere , ne gibi sorumluluklar verilmesi gerektiğini belirlemelisiniz. Şaşırtıcı sonuçlar elde edebilirsiniz. Örneğin; hiç fazla mesaiye kalmayan ve işle ilgisi yokmuş gibi görünen bir yardımcının aslında sorumluluk eksikliğinden şikâyetçi olduğunu, sorumluluk verildiğinde gece gündüz iş yerinden çıkmadığını göreceksiniz.
İnsanın beklediği sorumluluğu ona yüklemek, büyük bir motivasyondur. Ek sorumluluklar vermek de öyledir. Tabii, sorumluluk almanın, kendilerini geliştirmenin bir yolu olduğunu ve gelişmelerini dikkatle izlediğinizi, insanlara açıkça belirtmeniz şartıyla.
İŞİ NE KADAR ANLAMLI HALE GETİRİRSENİZ, İNSNLAR YAPTIKLARI İŞE O KADAR İLGİYLE SARILIRLAR. İNSANLARA NE KADAR ÖZERKLİK TANIRSANIZ, SONUÇLARIN SORUMLULUĞUNU ÜSTLENMEYE O KADAR ÇOK GÖNÜLLÜ OLURLAR.
DÜRÜST OLUN:
“DOĞRULUK ŞİARINIZ OLSUN. BU YÜZDEN İSTERSE ALEM HALKI SİZE APTAL DESİN. ONLARIN ALAYLARA VE DUDAK BÜKMELERİ, SİZİ KIRACAK YERDE, ZEVKLENDİRSİN. BİR GERÇEĞİ ORTAYA VURURKEN ALAYA ALINMAK ŞEREFTİR. ŞUNU BİLİN Kİ; İNSAN NE KÖTÜLENMEKLE KÜÇÜLÜR, NE DE METHEDİLMEKLE BÜYÜR. F.G.
Dürüstlük en yakın dostunuz olsun.
Dürüstlük; Kendini kişisel kazanç yerine KARAKTERE
Kolaylık yerine İLKEYE
Kısa vade yerine UZUN VADEYE adamaktır.
Dürüstlük ; bir işte başarılı olmak için en gerekli özelliktir. Dürüstlük başkalarının size güvenmesine olanak tanır. Güven kişisel ve mesleki ilişkilerde en önemli faktördür. İnsanları bir arada tutan yapıştırıcıdır. Etkili bir kişi yada kurum olmanın anahtarıdır.
Bir müessesede yöneticiye karşı güven yoksa ; Kaynaşma ve birliktelik olmaz. Kaynaşma ve birlikteliğin olmadığı yerde de başarı olmaz.
Dürüstlüğün yararı = GÜVEN
Güvenin yararı = ETKİLEME dir.
İnsanlar size güvenmeye başladığında etkileme düzeyiniz yükselir. Kişinin içinde, sizin yanınızda güvencede olma endişesi varsa, size güvenip potansiyeline ulaşma isteği duyamaz. Ama kendini güvende hissediyorsa, olumlu karşılık verip içindeki en iyi duyguları ve potansiyeli ortaya koyar.
Center For Creative Research tarafından yapılan araştırmada ; Bir organizasyonun en üst kademesine çıkmak isteyen birisinin, tüm engelleri geçse bile, birinin güvenini boşa çıkartıp dürüstlüğünü tehlikeye attığında asla başarılı olamayacağı görülmüştür. Güven çok az yada hiç yoksa, söylem ne kadar etkili olsa, hatta atılan her adıma iyi, niyet hakim olsa bile başarı sağlanamaz.
Ayrıca siz de personelinize güven duyduğunuzu belli etmelisiniz. EMERSON’ un uzun zaman önce dediği gibi: “ İnsanlara güvenirseniz onlar da size karşı dürüst olacaklardır.” LES GIBLIN’ bu konudaki tespiti de gerçekten çok önemli: ”Karşınızdakine ona güvendiğinizi hissettirin; o da kendine güvenmeye değer olduğunu kanıtlayacaktır.”
Deneyin sadece lafta kalmadığını, işe yaradığını göreceksiniz.
DÜRÜSTLÜĞÜNÜZÜ ÖLÇMENİZİ SAĞLAYAN SORULAR.
1. Hiçbir şey kazanmayacağım insanlara ne kadar iyi davranıyorum?
2. Başkalarına karşı açık mıyım?
3. Birlikte olduğum insanlara rol yapıyor muyum?
4. Spot ışıkların altındaki insanla, yalnızken olduğum insan aynı mı?
5. Hatalarımı zorlanmadan kabul ediyor muyum?
6. Başka insanları kişisel işlerimden üstün tutuyor muyum?
7. İş ahlakı standartlarım değişmez mi, yoksa ortama göre değişiyor mu?
8. Bir bedele mal olsa bile zor kararlar veriyor muyum?
9. Başkaları hakkında söyleyeceklerimi yüzlerine mi söylüyorum, yoksa arkalarından mı konuşuyorum?
10. Düşündüklerim, yaptıklarım ve söylediklerim için en az bir kişiye sorumlu muyum?
Sorular üzerin de iyi düşünün. Eğer karakterinizi değiştirmek sizin için ciddi bir ihtiyaçsa... En çok sorun yaşadığınız bölümler üzerinde çalışınız.
BAŞKALARININ GÜVENİNİ KAZANABİLMEK İÇİN;
1-VERDİĞİNİZ SÖZÜ TUTUN:
“YAPAMAYACAĞINIZ ŞEYİ SÖYLEMENİZ ALLAH KATINDA PEK BÜYÜK BİR GAZAB SEBEBİDİR. Saf 3
“AHDİ DE YERİNE GETİRİN. MUHAKKAK KİAHİDDEN DOLAYI MESULİYET VARDIR. İsra 34
“VERİLEN SÖZDE DURMA İNSAN OLMANIN GEREĞİDİR.” F.G.
“BİN KERE VAD EDECEĞİNE BİR KERE VADİNİ YERİNE GETİR. F.G.
Kararlarınızda söz ve davranışlarınızda tutarlı ve istikrarlı olun. Sık-sık karar değiştirirseniz ve sözlerinizi unutursanız personelinizin güvenini yitirirsiniz.
Bunun için tutamayacağınız sözler vermeyin. Tutmaya niyetli olmadığınız sözler de vermeyin.
Sözünüzü tutmak size zarar verecekse, işin başındayken söz vermeyin. Verdiğiniz her sözü tutun.
2-KİMSENİN YÜZÜNE SÖYLEYEMEYECEĞİNİZ SEYLERİ ARKASINDAN SÖYLEMEYİN: İnsanları kötüleyerek değil, överek ve yücelterek destek bulabilirsiniz. Eğer birisi hakkında olumsuz bir düşünceniz ya da eleştiriniz varsa, bunu onun yüzüne söyleyecek kadar cesur ve medeni olun. ‘Sen kalıbı’ ile cevap verin.
3-YALAN SÖYLEMEYİN: Doğruyu söyleyemiyorsanız susun. Uzun vadeli başarılar doğruluk ve dürüstlük üzerine kurulmuştur.
4-AÇIK OLUN: Başka insanlarla ilişki kurmak amacıyla iletişime geçtiğinizde, kalbinizi açın ve kendiniz olun. Ne kadar saklamaya çalışsanız, insanlar eninde sonunda kusurlarınızı fark edecektir. İnsanlara karşı açık olup, zayıf yönlerinizi kabul ederseniz, insanlar içtenliğinizi ve dürüstlüğünüzü takdir edecektir. Böylece sizinle daha rahat ilişki kuracaklardır.
6-SEVİMLİ, CANA YAKIN VE SAMİMİ OLUN.
“İNSAN SEVMEDİĞİNDEN İSTİFADE EDEMEZ.” F.G.
“Sevilmek için , sevimli olunuz.’’
P. NASON
“Bir insan güler yüzlü ve sevimli ise ve halkın sempatisini kazanacak kadar akıllı ise herhalde sürekli bir başarı ondan yana olacaktır.’’
H . N . CASSON
Onlara ilgi gösterin, onlarla bağ kurun. Personeliniz kim olursa olsun, kendisini sevdiğinizi ve güvendiğinizi hissettirin. Bu sizin değerinizi arttıracaktır. Personeliniz de size güven duyacaktır. Bağ kurmadan önce insanları harekete geçirmeye kalkmak güvensizliğe, direnişe ve ilişkilerin gerginleşmesine neden olabilir.
Herkes başarılı ve mutlu olmak ve önlerinde giden insanlardan bir şeyler öğrenmek ister. Ama insanlarla kişisel bağ kurana kadar hayatlarında belirgin bir etki bırakamazsınız. Sadece bundan sonra onları bir yolculuğa çıkarabilir ve gerçek bir farklılık oluştura bilirsiniz.
Eğer karşınızdaki kişinin kalbini kazanmak istiyorsanız, her şeyden önce ona , sevimli , cana yakın ve samimi bir dost olduğunuzu göstermelisiniz. Ancak böylece onun yakınlığı ve güvenini kazanabilirsiniz.
7-PERSONELİNİZİ SEVİN:
“İNSANLARI SEVİP, SEVDİĞİNİ DE HİSSETTİRME AKLIN YARISIDIR.” F.G.
“İNSANLARIN GÖNÜLLERİNİ FETHETMEMEK İÇİN EN KESTİRME YOL, SEVGİ YOLUDUR. VE SEVGİ YOLU PEYGAMBERLER YOLUDUR. BU YOLDA YÜRÜYENLERİN YÜZLERİNE KAPILAR KAPANMAZ! ES KAZARA BİRİ KAPANSA BİLE ONUN YERİNE YÜZLERCESİ BİNLERCESİ AÇILIR. BİR KERE DE SEVGİ YOLUYLA GÖNÜLLERE GİRİLDİ Mİ, ARTIK HALLEDİLMEDİK HİÇBİR MESELE KALMAZ.” F.G.
Sevgi olmadan bağ, gelecek ve ortak başarı olmaz. Takım olarak oynayacaksanız, birbirinizi sevmelisiniz.
Yanınızdaki insanlara sevgi ve ilgi göstermek için zaman ayırın. Onların sizin için ne anlam ifade ettiklerini dile getirin. Sırtlarını sıvazlayın ve uygun allarda onlara sarılın. Asla onlar için hissettiklerinizi bildiklerini sanmayın, bunu onlara tekrar-tekrar söyleyin. Birine sık-sık onu sevdiğinizi söylemenin hiçbir zararı yoktur.
8-ONLARA KARŞI SAYGILI OLUN:
“SENİ MEMNUN EDCEK ŞEYLERİN, ALEMİDE MEMNUN EDECEĞİNİ UNUTMA!” F.G.
“SENİN HALKTAN BEKLEDİĞİN MUAMELE, HALKIN DA BEKLEDİĞİ MUAMELEDİR.” F.G.
Başkalarının size saygı göstermesini istiyorsanız, onlara saygı göstermelisiniz. Bir çok değişik bölgede çalışma fırsatınız olduysa ve iki insan (size saygı gösterenler ve göstermeyenler) tipiyle de çalışıysanız, saygının ne kadar edici bir etken olduğunu görmüşsünüzdür. Size iyi davranan insanlardan ne kadar kolay etkilendiğinizi kendi deneyimlerinizle bilirsiniz.
KURAL: Karşındaki kişinin göstermesini istediğin tutum ve davranışları kendin takın.
Başka insanlarla temaslarımızda, kendi tutumlarımızın anların davranışlarıyla bize yansıdığını görürüz. Bir ayna karşısında durur gibi. Gülümsediğinizde aynadaki adamda gülümser. Sert baktığınızda aynadaki adam da dik bakar. Bağırdığınızda aynadaki adam da bağırarak yanıtlar.
“ Saygı görmek için saygılı davranın.”
Sang H. KİM
0 yorum:
Yorum Gönder