Home » » EMPATİ KURUN

EMPATİ KURUN

         


  Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamalısıdır.
          Empatik anlayış, insanları birbirine yaklaştırma, iletişimi kolaylaştırma özelliğine sahiptir. İnsanlar, kendileriyle empati kurulduğunda, anlaşıldıklarını ve kendilerine önem verildiğini hissederler. Diğer insanlar tarafından anlaşılmak ve önem verilmek ise, bizi rahatlatır; kendimizi iyi hissederiz. Yapılan araştırmalarda, liderlik özelliğine sahip kişilerin empati kurma becerilerinin yüksek olduğu belirlenmiştir.
           Sağlıklı bir Empati kurulabilmesi için gerekli öğeler:
1-    Empati kuracak kişi, kendisini karşısındakinin yerine koymalı, olaylara onun bakış açısıyla bakmalıdır.
Her insan gerek kendisini gerekse çevresini, kendisine özgü bir biçimde algılar;  bu algısal yaşantı özneldir (subjektiftir);  kişiye özgüdür. Yani her insan dünyaya, kendine özgü bir bakış tarzıyla bakar. Eğer bir insanı anlamak istiyorsak, dünyaya onun bakış tarzıyla bakmalı, olayları onun gibi algılamaya ve yaşamaya çalışmalıyız. Bunu gerçekleştirmek için de empati kurmak istediğimiz kişinin rolüne girmeli, onun yerine geçerek adeta olaylara onun gözlüklerinin gerisinden bakmalıyız. Empati kurmaya çalıştığımız kişinin rolüne kısa bir süre için geçmeli “sanki o kişi imişcesine” düşünmeye ve hissetmeye çalışmalıyız.
2-   Empati kurmuş sayılmamız için, karşımızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamamız gereklidir. Karşımızdakinin yalnızca duygularını ya da yalnızca düşüncelerini anlamamız yeterli değildir. Karşımızdakinin rolüne girerek onun ne düşündüğünü anlamamız, hissettiklerinin aynısını hissetmemiz gerekmektedir.
3-    Empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın, karşıdaki kişiye iletilmesi davranışıdır. Karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini tam olarak anlasak bile, eğer anladığımızı ona ifade edemezsek empati kurma sürecini tamamlamış sayılmayız.
               Karşımızdaki insanlara empatik tepki vermenin başlıca iki yolu vardır:
 A) Yüzümüzü / bedenimizi kullanarak onu anladığımızı belli etmek
 B) Sözlü olarak onu anladığımızı ifade etmek.
 En etkili yolu bu ikisini birlikte kullanmaktır. Bir sıkıntımız olduğunda, bizimle konuşan kişi, dostça bir gülümsemeyle kolumuza dokunup sıkıntımızı sözelleştirirse, örneğin “son günlerde çok bunalmışsın” derse, rahatladığımızı hissederiz.
             Oğlu ayağını çarptığı için ağlamaktadır. Baba oğluyla aynı hizaya kadar eğilir ve  ayağını vurduğu yeri göstermesini isterken “ oğlum çok mu acıyor ? Öpeyim geçsin” der ve acıyan yerini öperse empatik tepki vermiş olur.


DİNLEYİN:
“Büyük insan dinlemeyi bilendir.’’
                                               S . A . HELPI
“Konuşmakla hiç bir şey öğrenemeyiz, ama sorup dinlemekle öğrenmenin sınırı yoktur.
                                                                David J. SCHWARTZ
“ İnsanlarla  iyi geçinmek ve onların arkadaşlığını kalıcı biçimde kazanmak için yeryüzündeki belki en etkin mekanizma, başkalarının duygularını paylaşarak, anlayışlı bir şekilde dinleyebilme becerisidir.”                      Oliver Wendell HOLMES


            Eğer insanlarla etkili bir iletişim kurmak istiyorsanız; insanların ne istediğini, neye gereksinim duyduğunu ve ne olduklarını bilmek zorundasınız. Onları anlamanın yolu dinlemektir.
             Dinlemek yöneticinin kullandığı bir iletişim biçimidir. Kötü dinleyicilik yanlış anlamalara, söylentilere, insanların kızgınlaşmasına, çatışmalara yol açar.
Dinlemek değer ve saygı ifade eder
           Başkalarının anlattıklarına ilgi göstermediğiniz her durumda, kendilerine değer vermediğiniz mesajını göndermiş olursunuz. Ama söylediklerine kulak verdiğinizde onlara saygı gösterdiğiniz, onları umursadığınız anlaşılır. Birini dinlemek ona gösterdiğiniz en üst düzeyde saygıdır. Filozof Poul Tillich’ in dediği gibi; “Sevginin ilk görevi dinlemektir.”
           Sabırla dinleyerek ona şöyle diyebilirsiniz. “Sen, dinlemeye değersin”. Onun  kendisine duyduğu değeri arttırmış olursunuz. Zira her insan “söylemeye değer bir şeyi olduğunu” düşünmekten hoşlanır.
 Sadece Dinlemekle yetinmeyin Onu Konuşturun
            Dinlerken sadece söyleneni dinlemekle yetinmeyin, konuşan kişiyi konuşması için yüreklendirin. Kendisi, görüşleri, başarılarını, ailesini,işi, problemleri hakkında konuşmaya teşvik edin. İnsan bir olayı anlatırken, sadece dış dünyada  olup biten bir söz etmez. İster istemez kendinden de söz eder. Eğer dinlemesini bilirsek kişinin söylediği şeylerden o kişinin nasıl biri olduğunu az çok çıkarabiliriz. Bu da bize o kişiyle olan ilişkilerimizde hata yapmamamızı sağlayacaktır.
Dinlemek bilgiyi arttırır
           Ayrıca dinlemek sizi zenginleştirir. İyi dinleme yeteneğini ne kadar erken geliştirir ve kullanmaya devam ederseniz, başarmak için gerekli bilgiyi de daha kolay toplarsınız.
SAĞIR BİR KULAK KAPALI BİR ZİHNİN KANITIDIR
Dinlemek ilişkiler kurar
        İyi dinleyici olmak insanları size çekecektir. Herkes iyi dinleyen bir insanı sever ve çekimine kapılır. 
Dinlemek fikir üretir.
           Yeni, değişik fikirler, sorunları çözmek için yeni yollar bulmanıza, kurumunuzu geliştirecek yeni ürün ve süreçler ortaya çıkarmanıza ve yeni yöntemler bulmanıza, kişisel olarak gelişip yükselmenize yardımcı olacaktır.
           Başkalarını her zaman dinlerseniz, yeni fikirler bulmakta zorlanmazsınız. İnsanlara fikirlerini paylaşmak için fırsatlar veriyor ve dikkatle dinliyorsanız, her zaman yeni fikirlere ulaşırsınız. Karşınıza bir sürü işe yaramaz fikirler gelse bile, sadece dinlemek bile sizde ve başkalarında üretici düşünceler uyandıracaktır.
Dinlemek sadakat sağlar
İnsanları dinlemezseniz bu durumda daima istekli başka birini bulurlar.
Eşler, iş arkadaşları, çocuklar veya dostlar, ne zaman dinlenmediklerini fark etseler, kendilerini dinlemeye istekli birilerini bulma arayışına girerler. Böyle bir durumun sonuçları da bazen felaket olur. Dostluklar veya evlilikler biter, iş yerinde otorite boşluğu doğar veya ana-babanın etkisi azalır. Onları sürekli dinleyip, kendilerine söylediklerine değer verirseniz, size sadık kalacaklardır.
 Kadın: Sevgilim, bugün tesisatçı su ısıtıcısındaki çatlağı tam zamanında tamir etmedi.
 Koca: Hı-Hı..
 Kadın: Böylece boru patladı ve bodrum katını su bastı.
 Koca: Sessiz ol. Üçüncü atak, şimdi gol olacak.
 Kadın: Bazı kablolar ıslandı ve köpeğimiz neredeyse elektrik çarpmasından ölüyordu.
 Koca: Oh, olamaz ! Açıkta bir adamları var. Bas! Geç onu!
 Kadın: Veteriner bir hafta içinde iyi olacağını söyledi.
 Koca: Bana yiyecek bir şeyler getirir misin?
 Kadın: Sonunda tesisatçı geldi ve borumuzun patlamasına sevindiğini söyledi. Böylece kazandığı parayla tatile çıkabilmiş.
 Koca: Beni dinlemiyor musun? Aç olduğumu söyledim.
 Kadın: Seni terk ediyorum. Tesisatçıyla yarın Acapulco’ya uçuyoruz.
 Koca: Dırlanmayı kesip bana yiyecek bir şeyler getiremez misin? Tüm sorun kimsenin beni dinlememesi.
             Dinlemediğimiz zaman kendimize verdiğimiz zarar, karşınızdakine verdiğiniz zarardan daha fazladır.

 DİNLEMENİN ÖNÜNDEKİ YAYGIN ENGELLER.
 Niçin başkalarını etkili dinleyemiyoruz?
1- Gürültü
           Gürültü işitmeyi engeller. Dikkati dağıtan dış etkileri göz ardı etmeyin, bunlara göz yummayın.
2-Fiziksel yapımızdan dolayı
             Sinir Sisteminizin konuşma hızından dört kat daha fazlasını dinleyebilme kapasitesine sahip olduğunu biliyor muydunuz?
             İnsanın sinir sistemi dakikada 600 kelimelik bir konuşma hızını anlama kapasitesine sahip olmasına rağmen, normal bir konuşmanın hızı dakikada 100-150 kelime arasındadır. Bu da insan sinir sisteminin sahip olduğu kapasitenin ancak dörtte biri veya altıda birini kullanması anlamına gelir. Böylece insanın dinlemede olduğu her dakika içinde kafası 450-500 kelimelik bir süre boş kalır ve bu süre dikkatin dağılmasını son derece kolaylaştırarak adeta teşvik eder.
3-Konuşmaya aşırı değer verdiğimizden dolayı
          Bir çok insan dinlemeyi küçümser. Örneğin insanlara iletişim becerilerini nasıl geliştireceklerini sorsanız çoğunun vereceği yanıt, daha ikna edici olmak yada toplum içinde konuşma becerisini arttırmak şeklinde olacaktır. Çok az insan, iletiş kurmanın temelinin iyi dinleme olduğunu kavramaktadır.
           Çoğu insan, konuşmaya daha fazla, dinlemeye daha az önem verir. İyi ilişki kuran insanlar, konuşma-dinleme oranını yakından takip eder. A.B.D. tarihinin en etkili Liderlerinden biri olarak gösterilen Başkan Abraham Licoln şöyle der; “Birisiyle ilişkimde bir sonuç almaya hazırlanıyorsam, zamanımın üçte birini kendi söyleyeceklerimi, üçte ikisini onun söyleyeceklerini düşünerek geçiririm.” Bu iyi bir orandır. Konuştuğumuzun iki katı düşünmeliyiz.
4-Etkili dinleme İnsanı yorduğundan dolayı
             Sürekli bir insanı dinlemeye konsantre olmak oldukça zordur.
              Kendinizi her yönüyle karşınızdaki kişiyi anlamaya verirseniz bu tarz bir dinlemenin ne kadar yorucu olduğunu fark edersiniz. Beyninizin yorulduğunu, yıprandığınızı hissedersiniz.
              İki  psikiyatris birisi genç,  diğeri  yaşlı her gün işlerine kusursuz dikkatle giyinmiş olarak giderlermiş. Ama günün sonunda, ihtiyar adam her zamanki gibi taze görünürken, genç doktor yorgun ve üstü başı dağınık halde olurmuş. Sonunda genç doktor meslektaşına; “Bunu nasıl becerebiliyorsun?” diye sormuş. “Tüm gün hastaları dinledikten sonra nasıl bu kadar iyi görünebiliyorsun?”
               “Çok kolay” demiş Yaşlı adam; “Anlattıklarının tek sözcüğünü bile dinlemem.”
                Birisini uzun süre dinlerseniz sonuç yıpratıcı olur. Yorgunsanız ve zor durumlara düşmek istemiyorsanız etkili bir dinleyicinin daha çok enerji toplayıp konsantre olması gerektiğini unutmayın yada başka güne görüşmenizi erteleyin.
4-Kendimizle meşgul olmamız.
              Dinlemenin önündeki herhalde en aşılmaz engel, insanın kendisiyle meşgul olmasıdır. Hem T.V. izleyip, hem de konuşmaya çalışmak. Gazete okurken bir şeyler söylemeye çalışmak gibi.
5- Önyargı
          Söyleyene ya da söylenene önyargılı yaklaşmak dinlemeyi ve anlamayı engeller.
Etkili dinlemenin  yolları
         Dinleme sanatı o denli önemlidir ki bunu uygulamaya koymadan geçmemeniz gerekir. Şu andan başlayarak aşağıdaki önerileri uygulayın:
1-  Konsantre olma gücünüzü geliştirin
          İyi bir dinleyici çevredeki, dinlemeyi bozucu etkenleri dikkate almayabilen ve kendisini dinlemeye istekli tutabilen kişidir. Konsantrasyonu bozucu gürültü ve sesleri kontrol altına alın. Gürültü gelen kapıyı kapatın, telefonun çalmasını önleyin, zihninizi temizleyin. Dinlerken konsantre olmaya çalıştıkça konsantre olma gücünüz artar ve dinlemeniz iyileşir.
2- İlgi alanlarınızı geliştirin
Sizi ilgilendiren konulara dinlemeye karşı daha istekli olduğunuzu hiç fark ettiniz mi? Her hangi bir iletide de sizi ilgilendiren yönler bulabilirsiniz. İlgi duymadığınız bir konuyu sıkıcı diye niteleyip kapamak yerine, araştırmacı bir bilinç taşımanız gerekir ki her konuyu ilgiyle dinleye bilesiniz.
3-Konuşmakta olan kişiye doğru bakın.
         Dinlemeye değer her insan bakılmaya da değerdir. Bakmak aynı zamanda dediğine konsantre olmanızı sağlar. Birisiyle karşılıklı konuşurken, televizyon izlemeyin, başka bir şeyle ilgilenmeyin.
4- O Andaki ihtiyacı saptayın
         Karşınızdaki insanın o andaki ihtiyacını anlamak, etkili bir dinleyici olmanın bir parçasıdır. İnsanlar o kadar çok çeşitli nedenlerle konuşurlar ki; rahatlamak için, öfkesini çıkarmak için, ikna etmek için., haberdar etmek için, anlaşılmak ve sinirlerini gevşetmek için. Üstelik insanlar, sizin beklentilerinizin dışındaki nedenlerle konuşmaktadırlar.
         Erkekler genellikle tartıştıkları problemi sonuca bağlamak isterler; onların ihtiyacı çözümdür. Kadınlarsa, bir problemi sadece paylaşmak için anlatırlar; onlar ne öneri ne de çözüm peşindedirler. Konuştuğunuz insanın ihtiyacını saptayabildiğinizde, söylediklerini uygun bir temele oturtabilir ve daha iyi anlayabilirsiniz.
 5- Söylediği şeye büyük ilgi duyuyormuş gibi görünün.
          Karşınızdaki kişiye her şeyinizle odaklanın. Aynı fikirdeyseniz başınızı sallayın. Bir öykü anlatırsa gülümseyin. Karşılıksız bırakmayın. Onunla birlikte güç sarf edin. O sırada zamanınız yoksa,  konuşmayı başka bir zamana erteleyin.
6- Konuşmakta olan kişiye doğru eğilin.
          İlgi çekici bir konuşmaya doğru eğilme, sıkıcı olanından uzak durma eğiliminde olduğunuzu hiç fark etmiş miydiniz?
7-Açıklayıcı Sorular sorun.
          Bu konuşmakta olan kişiyi hala dinlemekte olduğunuzu belirtir. Size daha çok şey anlatmasını sağlar.
8-Sözünü kesmeyip daha fazlasını anlatmasını isteyin.
          Çoğu insan sözünün kesilmesine sert tepki gösterir ve bunu saygısızlık olarak yorumlar. Eğer arada sözünü kesmeyecek olursanız, bu pek çok kişi için büyük bir iltifattır. Onları yeniden konusuna çekerseniz daha büyük iltifat almış olacaklardır. Şunu diyebilirsiniz: “Bu son noktaya biraz daha girebilir misiniz?” veya “ şu...ve....şu hususta söylediğiniz şeyler hakkında biraz daha bilgi edinmek isterdim.”
    İnsanların sözlerini kesen kişiler bunu genellikle şu nedenlerle yaparlar:
1-Başkalarının söylediklerine yeterince değer vermiyorlardır.
2-Kendilerinin ne kadar zeki ve etkileyici olduğunu başkalarına göstermek istiyorlardır.
3-O kadar heyecanlanmışlardır ki, başkalarının sözünü bitirmelerini bekleyemiyorlardır.
           Sizin de başkalarının sözlerini kesmek gibi bir alışkanlığınız varsa, dürtülerinizi gözden geçirip neyi değiştirmeniz gerektiğini saptayın. İnsanlara kendilerini ifade etmeleri için ihtiyaç duydukları zamanı verin.
9-Belli aralıklarla özetleyin.
Etkin dinlemenin tekniklerinden birisi, belli aralıklarla diğer insanın söylediklerini özetlemektir. Konuşmacı bir konuyu bitirdiğinde, diğer konuya geçmeden önce onun fikirlerini ve belli başlı noktaları başka sözlerle açıklayarak, doğru mesajı alıp almadığınızı yoklayın. Bu şekilde ayrıca, karşınızdakinin size anlattıklarına odaklanmaya devam eder ve ona güven verirsiniz.
10-Konuşmacının bahsettiği konunun dışına çıkmayın.
            Yeni bir konuya geçmek için ne kadar sabırsızlansanız da konuşan söyleyeceklerini tamamlamadan siz konuyu değiştirmeyin.
11-Kendi söylemek istediğinizi ifade ederken konuşmacının sözcüklerini kullanın.
            Karşınızdaki sözünü tamamladığında, onun söylediği bazı şeyleri tekrar edin. Bu sizin dinlemekte olduğunuzu kanıtlamakla kalmaz, aynı zamanda kendi fikirlerinizi direnmeyle karşılaşmadan ortaya koymanız için de iyi bir fırsattır.
            Kendinize ait bazı düşünceleri söylemeden önce, “sizin de belirttiğiniz gibi” veya “Tam ifade ettiğiniz gibi” deyin.
12-Duygularınızı gözden geçirin.
            İnsanların çoğu belli insanlara ve durumlara tepki göstermelerine neden olan duygusal yükler taşırlar. Başka birini dinlerken hassaslaşıyorsanız duygularınızı gözden geçirin; özellikle tepkiniz durumun gerektirdiğinden daha güçlüyse. Öfkenizi masum bir insandan çıkarmaya kalkışmayın.
13-Yargınızı askıya alın
Başkalarıyla konuşurken bir karara varmadan önce hikayeyi sonuna kadar dinleyin. Eğer bu sabrı gösteremezseniz, konuşmaların asıl amacını gözden kaçırabilirsiniz.
(Anket 3)
14-Konuşmacının tavırlarına takılıp kalmayın.
  Size iletilen iletinin içeriği üzerinde yoğunlaşırsanız, bu iletinin nasıl iletildiği ikinci planda kalır. Bir görüşü iletenin görünüşüne, tavırlarına takılarak değerlendirmeyin. Dikkat çekici tavırları olmayan bir konuşmacı da önemli bilgiler verebilir. Bilginin kendisi onun pakatlenme biçiminden daha önemlidir.
15- Vücut diline dikkat edin

   Görsel ipuçları bir konuşmanın anlamını daha iyi kavramaya yardımcı olur. Yüz yüze iletişimde bulunduğumuzda karşınızdakinin yüzüne, jest ve mimiklerine dikkat edin. İyi bir dinleyici duyduğu kadar gözler de. 

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Copyright © 2015 BaNa Özel Filmler
Blogger Templates